Sıfır Güven Mimarisi: Siber Güvenliğe Yeni Bir Yaklaşım
Günümüzün sürekli gelişen siber tehdit ortamında, işletmelerin geleneksel güvenlik yaklaşımları (güvenlik duvarları, antivirüs yazılımları) ne yazık ki tek başına yeterli olmuyor. Çevre tabanlı “kale ve hendek” savunması, iç ağa sızmayı başaran tehditlere karşı savunmasız kalabiliyor. Bu durum, siber güvenlik dünyasında köklü bir paradigma değişimini tetikledi: Sıfır Güven Mimarisi (Zero Trust Architecture). “Asla güvenme, her zaman doğrula” prensibi üzerine kurulu bu yeni yaklaşım, her kullanıcının, cihazın ve uygulamanın kimliğini ve yetkisini, nerede olursa olsun sürekli olarak sorgulayarak, işletmelerin siber savunmasını radikal bir şekilde güçlendiriyor. Artık iç ağın “güvenli” olduğu varsayımı geçerliliğini yitirdi; her bağlantı ve her erişim isteği potansiyel bir tehdit olarak görülüyor.
Everest Teknoloji olarak, 2012 yılından bu yana bilişim hizmetleri ve BT danışmanlığı alanında edindiğimiz 15 yılı aşkın tecrübeyle, işletmelerin teknoloji stratejilerini optimize etmelerine yardımcı oluyoruz. Misyonumuz, karmaşık BT ihtiyaçlarınıza özel çözümler sunarak verimliliğinizi artırmak ve sizi geleceğe hazırlamak. Sıfır Güven Mimarisi konusundaki derin uzmanlığımızla, işletmenizin siber güvenlik duruşunu güçlendirerek, dijital varlıklarınızı en üst düzeyde korumanızı sağlıyoruz.
Bu yazımızda, Sıfır Güven Mimarisinin temel prensiplerini, geleneksel güvenlik modellerinden farkını, uygulanma adımlarını, işletmeler için sağladığı somut faydaları ve Everest Teknoloji’nin bu alandaki profesyonel desteklerini detaylı bir şekilde ele alacağız. Gelin, işletmenizin siber güvenliğini yeni nesil bir yaklaşımla güçlendirerek, geleceğin tehditlerine bugünden hazır olmanın yollarını birlikte keşfedelim.

Sıfır Güven Mimarisi Nedir ve Neden Gelenekselden Farklıdır?
Sıfır Güven Mimarisi (Zero Trust Architecture – ZTA), siber güvenlik dünyasında, özellikle uzaktan çalışma ve bulut bilişimin yaygınlaşmasıyla birlikte giderek daha fazla benimsenen devrim niteliğinde bir yaklaşımdır. Adından da anlaşılacağı gibi, hiçbir kullanıcı, cihaz veya uygulamanın otomatik olarak güvenilir kabul edilmediği, her erişim isteğinin sorgulandığı bir model sunar.
Sıfır Güven Mimarisi’nin Temel Prensibi: “Asla Güvenme, Her Zaman Doğrula”
Geleneksel güvenlik modellerinde, bir işletmenin ağı genellikle bir kale gibi düşünülür: dış dünya “güvenilmez” ve iç ağ “güvenilir” kabul edilir. Güvenlik duvarları ve diğer çevre kontrolleri, dışarıdan gelen tehditleri engellemeye odaklanır. Ancak, bir tehdit içeri sızmayı başardığında (örneğin, kimlik avı, içeriden gelen tehdit), iç ağda serbestçe hareket edebilir (yatay hareket – lateral movement) çünkü içerideki her şey varsayılan olarak “güvenilir” kabul edilir.
Sıfır Güven Mimarisi bu varsayımı tamamen ortadan kaldırır. “Asla güvenme, her zaman doğrula” (Never Trust, Always Verify) prensibi, şu anlama gelir:
- Kim olursa olsun, nerede olursa olsun, neye erişirse erişsin, her zaman doğrulama yap.
- Ağ içinde dahi olsa hiçbir şeye otomatik olarak güvenme.
Bu modelde, bir kullanıcı veya cihaz ağa bağlandıktan sonra bile, her bir kaynağa (uygulama, veri, sunucu) erişim isteği ayrı ayrı değerlendirilir ve yetkilendirilir.
Geleneksel Güvenlik Modellerinden Farkları
- Güven Alanı Kavramının Ortadan Kalkması:
- Geleneksel: İç ağ “güvenli bölge”, dış ağ “güvensiz bölge”.
- Sıfır Güven: Güvenli veya güvensiz bölge ayrımı yoktur. Her yer varsayılan olarak “güvensiz” kabul edilir ve her bağlantı doğrulama gerektirir.
- Statik Güvenden Dinamik Güvene Geçiş:
- Geleneksel: Kimlik doğrulama bir kez yapılır (örneğin, VPN ile ağa giriş yaparken).
- Sıfır Güven: Kimlik doğrulama ve yetkilendirme sürekli ve dinamik olarak yapılır. Kullanıcının kimliği, cihazın durumu, erişim konumu, erişilmek istenen kaynağın hassasiyeti gibi birçok faktör her erişim isteği için gerçek zamanlı olarak değerlendirilir.
- Çevre Odaklılıktan Kaynak Odaklılığa Geçiş:
- Geleneksel: Güvenlik duvarları gibi ağın çevresini korumaya odaklanır.
- Sıfır Güven: Erişilen her bir kaynağın (uygulama, veri, sunucu) kendi güvenlik politikalarıyla korunmasına odaklanır. Her kaynak, kendi etrafında bir “mikro çevre” oluşturur.
- İç Tehditlere Karşı Daha Güçlü Koruma:
- Geleneksel: İçeriden gelen tehditlere veya bir saldırganın iç ağa sızdığında yatay hareket etmesine karşı daha zayıftır.
- Sıfır Güven: Her erişimin doğrulanması gerektiği için, bir tehdit iç ağa sızsa bile, diğer kaynaklara erişimi kısıtlanır ve yatay hareketi engellenir.
- Ağ Segmentasyonu:
- Geleneksel: Genellikle daha geniş ağ segmentleri kullanılır.
- Sıfır Güven: Mikro segmentasyon (micro-segmentation) prensibiyle, ağ küçük, izole parçalara ayrılır. Her bir parça kendi güvenlik politikalarına sahiptir.
Sıfır Güven Mimarisi, özellikle uzaktan çalışma, bulut bilişim ve mobil cihazların iş süreçlerine entegrasyonu gibi modern iş modellerinin getirdiği güvenlik zorluklarına yanıt verir. Everest Teknoloji olarak, işletmenizin bu yeni güvenlik paradigmasına geçiş yapmasında size rehberlik ediyoruz.
Sıfır Güven Mimarisi’nin Uygulama Adımları
Sıfır Güven Mimarisine geçiş, tek bir yazılım kurmakla veya tek bir cihaz almakla gerçekleşen bir süreç değildir; bütünsel bir strateji ve adım adım bir uygulama planı gerektirir. Bu süreç, işletmenin mevcut BT altyapısını, süreçlerini ve güvenlik politikalarını yeniden değerlendirmeyi kapsar. Everest Teknoloji olarak, işletmenizin Sıfır Güven Mimarisine sorunsuz bir geçiş yapması için size özel bir yol haritası oluşturuyor ve uygulama sürecinde yanınızda yer alıyoruz.
Adım 1: “Ne Korunmalı?” Varlıkların Tanımlanması (Veri, Uygulama, Cihaz, Kullanıcı)
Sıfır Güven Mimarisinin ilk adımı, işletmenizin en değerli varlıklarının ve bunlara kimlerin, hangi koşullarda erişmesi gerektiğinin net bir şekilde belirlenmesidir.
- Hassas Veri Envanteri: En kritik ve hassas verilerinizi (müşteri bilgileri, finansal veriler, fikri mülkiyet, ticari sırlar) nerede bulunduğunu, kimlerin erişebileceğini ve bu verilerin ne kadar hassas olduğunu belirleyin.
- Kritik Uygulamalar: İşletmenizin operasyonel sürekliliği için hayati öneme sahip uygulamaları (ERP, CRM, muhasebe yazılımları, özel üretim yazılımları) tanımlayın.
- Cihaz Envanteri: Kurumsal ağınıza bağlanan tüm cihazları (masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, mobil cihazlar, sunucular, IoT cihazları) envantere alın. Her cihazın sahibi, türü ve işletim sistemi gibi bilgilerini toplayın.
- Kullanıcı ve Rol Envanteri: Tüm çalışanlarınızı, yüklenicilerinizi ve diğer kullanıcıları belirleyin. Her kullanıcının rolünü, yetkilerini ve hangi verilere/uygulamalara erişmesi gerektiğini netleştirin (Rol Tabanlı Erişim Kontrolü – RBAC).
Adım 2: “Kim Erişiyor ve Nasıl?” Erişim Kontrol Mekanizmalarının Güçlendirilmesi
Bu adım, tüm erişim isteklerinin kimliğini, bağlamını ve yetkisini doğrulamayı içerir.
- Güçlü Kimlik Doğrulama (Multi-Factor Authentication – MFA):
- Tüm kullanıcıların ve özellikle kritik sistemlere erişenlerin, MFA kullanmasını zorunlu kılın (parola + telefon onayı, biyometrik vb.).
- Bu, çalınan parolaların neden olduğu riskleri önemli ölçüde azaltır.
- Kimlik ve Erişim Yönetimi (IAM – Identity and Access Management) Çözümleri:
- Tüm kullanıcı kimliklerini merkezi olarak yöneten bir IAM platformu kullanın. Bu, erişim politikalarının tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlar.
- Tek Oturum Açma (SSO – Single Sign-On) çözümleriyle kullanıcı deneyimini iyileştirirken güvenliği artırın.
- Kullanıcı Davranış Analizi (UEBA – User and Entity Behavior Analytics):
- Kullanıcıların ve cihazların normal davranış kalıplarını belirlemek için AI destekli UEBA araçlarını kullanın. Anormal davranışlar (örneğin, bir çalışanın normalde erişmediği bir dosyaya gece geç saatlerde erişmesi) tespit edildiğinde otomatik uyarılar oluşturun.
Adım 3: “Nereden Erişiliyor?” Cihaz ve Bağlam Güvenliğinin Sağlanması
Erişim isteğinin geldiği cihazın ve ortamın güvenliğinin doğrulanması kritiktir.
- Uç Nokta Güvenliği (Endpoint Security):
- Ağa bağlanan her cihazın (çalışanların dizüstü bilgisayarları, mobil cihazlar) güvenlik yamalarının güncel olduğundan, antivirüs/antimalware yazılımlarının aktif olduğundan ve güvenlik politikalarına uyduğundan emin olun. EDR (Uç Nokta Tespit ve Yanıt) çözümleri kullanın.
- Cihaz Sağlığı ve Durumu Kontrolü:
- Erişim isteği gönderen cihazın güvenlik duruşunu (örneğin, güvenlik duvarının açık olması, şifrelemenin aktif olması, belirli bir coğrafi konumdan gelip gelmediği) gerçek zamanlı olarak değerlendirin. Güvensiz bir cihazın erişimini kısıtlayın veya engelleyin.
- Mikro Segmentasyon (Micro-Segmentation):
- Ağınızı çok küçük, izole segmentlere ayırın. Her bir segment kendi güvenlik politikalarına sahip olur. Bu, bir tehdit içeri sızsa bile, yatay hareket etmesini ve diğer kaynaklara ulaşmasını engeller. Örneğin, muhasebe departmanının sadece finans uygulamalarına erişebildiği bir segment oluşturun.
Adım 4: “Her Erişim Kontrol Edilmeli” Minimum Ayrıcalık Prensibi
Her erişim isteği, bağlamdan bağımsız olarak doğrulanmalı ve en az ayrıcalık prensibi uygulanmalıdır.
- Just-in-Time (JIT) ve Just-Enough Access (JEA): Kullanıcılara sadece ihtiyaç duydukları zamanda ve sadece ihtiyaç duydukları kaynaklara, ihtiyaç duydukları kadar erişim yetkisi verin. Kalıcı ve gereksiz ayrıcalıklardan kaçının.
- Gerçek Zamanlı Politika Uygulama: Her erişim isteği, gerçek zamanlı olarak dinamik güvenlik politikalarına göre değerlendirilir ve erişim izni verilir veya reddedilir.
Adım 5: Sürekli İzleme, Analiz ve İyileştirme
Sıfır Güven Mimarisi, bir defalık bir kurulum değil, sürekli bir iyileştirme ve adaptasyon sürecidir.
- Merkezi Loglama ve SIEM (Security Information and Event Management): Tüm erişim isteklerini, güvenlik olaylarını, kullanıcı davranışlarını ve sistem loglarını merkezi bir platformda toplayın, analiz edin ve anormallikler için izleyin.
- Otomasyon ve Orkestrasyon: Güvenlik olaylarına otomatik yanıt verme, politika ihlallerinde otomatik müdahale etme ve süreçleri hızlandırmak için otomasyon ve orkestrasyon araçlarını kullanın.
- Periyodik Denetimler ve Sızma Testleri: Sıfır Güven Mimarisinin etkinliğini düzenli olarak denetleyin ve sızma testleriyle zayıf noktaları belirleyin.
- Tehdit Zekası Entegrasyonu: En son siber tehdit trendleri ve zafiyetler hakkında güncel tehdit zekası verilerini güvenlik sistemlerinize entegre edin.
Everest Teknoloji olarak, Sıfır Güven Mimarisine geçiş sürecinde işletmenizin bu adımları başarıyla uygulaması için size kapsamlı danışmanlık, kurulum ve yönetim hizmetleri sunuyoruz. Siber güvenliğinizi geleceğe taşıyoruz.

Sıfır Güven Mimarisi’nin İşletmeler İçin Sağladığı Faydalar
Sıfır Güven Mimarisi, geleneksel güvenlik modellerinin ötesine geçerek, işletmelere sadece daha güçlü bir siber savunma sağlamakla kalmaz, aynı zamanda operasyonel verimlilik, maliyet tasarrufu ve rekabet avantajı gibi bir dizi somut fayda sunar. Bu yeni yaklaşım, işletmenizin dijital varlıklarını korurken, geleceğin tehditlerine karşı daha dirençli olmasını sağlar.
1. Gelişmiş Siber Güvenlik ve Azalan Riskler
- Daha Güçlü Tehdit Algılama: Her erişim isteğinin sürekli olarak doğrulanması ve ağın mikro segmentlere ayrılması sayesinde, siber saldırganların (fidye yazılımları, APT’ler) iç ağda yatay hareket etmesi ve hassas verilere ulaşması çok daha zorlaşır. Olası tehditler çok daha erken aşamada tespit edilir.
- İç Tehditlere Karşı Koruma: Çalışanların yanlışlıkla veya kasıtlı olarak neden olabileceği güvenlik ihlallerine karşı daha güçlü bir savunma sağlar. Bir kullanıcının kimlik bilgileri ele geçirilse bile, erişimi kısıtlı kalır.
- Veri İhlallerinin Önlenmesi: Verilerinize yetkisiz erişim, hırsızlık veya ifşa riskini önemli ölçüde azaltır. Bir veri ihlalinin işletmeye maliyeti (finansal, itibar) düşünüldüğünde, bu büyük bir faydadır.
- Saldırı Yüzeyinin Daraltılması: Ağın küçük segmentlere ayrılması, bir saldırının potansiyel yayılım alanını daraltır.
2. Artan İş Sürekliliği ve Verimlilik
- Azalan Kesinti Süreleri (Downtime): Güvenlik olaylarının erken tespiti ve hızlı müdahale, sistem kesintilerini minimize eder. Bu da işletmenizin operasyonel verimliliğinin kesintisiz devam etmesini sağlar.
- Daha Hızlı İyileşme: Bir güvenlik ihlali meydana gelse bile, Sıfır Güven Mimarisinin sağladığı görünürlük ve segmentasyon, sorunun izole edilmesini ve daha hızlı bir şekilde çözülmesini sağlar.
- Kolay Uzaktan Erişim ve Mobilite: Çalışanların nerede olurlarsa olsunlar, cihazlarının güvenliğinin doğrulanması koşuluyla, kurumsal kaynaklara güvenli ve kolay bir şekilde erişmelerini sağlar. Bu, uzaktan çalışma ve mobil işgücü için idealdir.
- Basitleştirilmiş Yönetim (Uzun Vadede): Başlangıçta karmaşık görünse de, iyi yapılandırılmış bir Sıfır Güven altyapısı, uzun vadede güvenlik yönetimini basitleştirir ve manuel iş yükünü azaltır.
3. Maliyet Tasarrufu ve ROI
- Riskten Kaynaklanan Maliyetlerin Azalması: Veri ihlalleri, siber saldırılar ve sistem kesintilerinden kaynaklanan doğrudan ve dolaylı maliyetler (veri kurtarma, yasal cezalar, itibar kaybı, üretim kaybı) minimize edilir.
- Güvenlik Ürünü Optimizasyonu: Mevcut güvenlik araçlarının daha etkin kullanılmasını sağlar. Gereksiz güvenlik katmanlarından kaçınılmasına yardımcı olabilir.
- Enerji ve Altyapı Maliyetlerinin Optimizasyonu (Uzun Vadede): Daha verimli ağ ve güvenlik mimarileri, enerji tüketimi ve altyapı maliyetlerinde potansiyel tasarruf sağlayabilir.
4. Gelişmiş Uyumluluk ve Yasal Yükümlülükler
- Regülasyonlara Uyum: KVKK, GDPR, HIPAA, PCI DSS gibi Veri Gizliliği Yasalarının ve sektörel düzenlemelerin gerektirdiği veri güvenliği ve erişim kontrolü standartlarına uyumu sağlamayı kolaylaştırır.
- Denetim Kolaylığı: Her erişim isteğinin loglanması ve izlenmesi, denetim süreçlerini ve uyumluluk raporlamasını basitleştirir. Bu, işletmenizin yasalara uyduğunu somut verilerle kanıtlamasına yardımcı olur.
5. Rekabet Avantajı ve Kurumsal İtibar
- Güvenilir Marka İmajı: Müşterilere ve iş ortaklarına, işletmenizin verilerini ve sistemlerini ciddiye aldığını ve en son güvenlik standartlarını uyguladığını gösterir. Bu, marka itibarını güçlendirir.
- Yetenek Çekimi: Güvenli ve modern bir BT altyapısı sunan işletmeler, yetenekli BT profesyonelleri için daha çekici hale gelir.
Everest Teknoloji olarak, Sıfır Güven Mimarisinin işletmenize bu somut faydaları sunabilmesi için uzmanlığımızla yanınızdayız. Geleceğin siber güvenlik modelini benimseyerek, işletmenizin dijital varlıklarını güvence altına alıyoruz.
Everest Teknoloji’nin Sıfır Güven Mimarisi Destek Hizmetleri
Sıfır Güven Mimarisine geçiş, işletmeler için karmaşık ancak hayati bir dönüşüm sürecidir. Bu süreç, sadece teknolojik bileşenleri değil, aynı zamanda iş süreçlerini, çalışan alışkanlıklarını ve güvenlik politikalarını da kapsar. Everest Teknoloji olarak, 2012 yılından bu yana bilişim hizmetleri ve BT danışmanlığı alanında edindiğimiz 15 yılı aşkın tecrübeyle, işletmenizin bu yeni güvenlik yaklaşımını başarıyla uygulamasını sağlamak için buradayız. Misyonumuz, karmaşık BT ihtiyaçlarınıza özel çözümler sunarak verimliliğinizi artırmak ve sizi geleceğe hazırlamaktır.
1. Detaylı Mevcut Durum Analizi ve Sıfır Güven Danışmanlığı
Sıfır Güven Mimarisine geçişin ilk adımı, işletmenizin mevcut güvenlik duruşunun kapsamlı bir değerlendirmesidir:
- Varlık Envanteri ve Kritiklik Analizi: Hangi veri, uygulama, cihaz ve kullanıcıların korunması gerektiğini, bunların hassasiyetini ve kritiklik derecesini belirleriz.
- Mevcut Güvenlik Altyapısı Değerlendirmesi: Mevcut güvenlik duvarları, VPN’ler, kimlik doğrulama sistemleri ve diğer güvenlik araçlarınızın Sıfır Güven prensipleri açısından ne kadar uyumlu olduğunu analiz ederiz.
- Erişim Politikaları Analizi: Mevcut erişim politikalarınızın “Asla güvenme, her zaman doğrula” prensibiyle ne kadar örtüştüğünü inceleriz.
- Risk ve Güvenlik Açığı Tespiti: Potansiyel siber güvenlik risklerini ve mevcut altyapınızdaki zafiyetleri belirleriz.
- Özelleştirilmiş Sıfır Güven Yol Haritası: Analizler sonucunda, işletmenizin ihtiyaçlarına, bütçesine ve önceliklerine uygun, adım adım bir Sıfır Güven Mimarisi geçiş yol haritası oluştururuz.
2. Gelişmiş Kimlik ve Erişim Yönetimi (IAM) Çözümleri
Kimlik ve erişim kontrolü, Sıfır Güven Mimarisinin temel direğidir:
- Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama (MFA): Tüm kurumsal hesaplara ve hassas sistemlere erişim için MFA’nın zorunlu kılınmasını sağlarız.
- Tek Oturum Açma (SSO): Kullanıcıların birden fazla uygulamaya tek bir kimlik doğrulama ile erişmesini sağlayarak hem güvenliği hem de kullanıcı deneyimini iyileştiririz.
- Rol Tabanlı Erişim Kontrolü (RBAC): Kullanıcıların rol ve görevlerine göre en az ayrıcalık prensibiyle kaynaklara erişimini sağlayan politikaları tasarlar ve uygularız.
- Dinamik Erişim Politikaları: Kullanıcının kimliği, cihazın durumu, erişim konumu gibi birçok bağlamsal faktörü dikkate alarak gerçek zamanlı erişim izni veren politikalar oluştururuz.
3. Mikro Segmentasyon ve Ağ Güvenliği Çözümleri
Ağınızın güvenliğini artırmak için mikrosegmentasyon prensibini uyguluyoruz:
- Mikro Segmentasyon Tasarımı ve Uygulaması: Ağınızı küçük, izole segmentlere ayırarak, bir tehdidin yatay hareketini ve yayılmasını engelleriz. Her segmente özel güvenlik politikaları uygularız.
- Yeni Nesil Güvenlik Duvarları (NGFW): Uygulama farkındalığı ve tehdit istihbaratı entegrasyonu sunan NGFW’leri konumlandırırız.
- Ağ Erişim Kontrolü (NAC): Ağınıza bağlanan cihazların kimliğini doğrulayan ve güvenlik politikalarına uygunluğunu kontrol eden NAC çözümlerini entegre ederiz.
4. Uç Nokta ve Cihaz Güvenliği
Ağa bağlanan her cihaz, potansiyel bir zayıf noktadır:
- Uç Nokta Tespit ve Yanıt (EDR): Çalışanların bilgisayarlarındaki şüpheli davranışları, kötü amaçlı yazılımları ve saldırı girişimlerini tespit eden ve yanıt veren EDR çözümlerini uygularız.
- Cihaz Sağlığı Kontrolü: Erişime izin vermeden önce cihazın güvenlik yamalarının güncel olup olmadığını, antivirüs yazılımının aktif olup olmadığını kontrol eden politikalar oluştururuz.
- Mobil Cihaz Yönetimi (MDM): Kurumsal verilerin mobil cihazlarda güvenli bir şekilde depolanmasını ve yönetilmesini sağlarız.
5. Veri Güvenliği ve Bulut Güvenliği
Verilerinizin nerede olursa olsun güvenliğini sağlıyoruz:
- Veri Sınıflandırması ve DLP (Veri Kaybı Önleme): Hassas verilerinizi sınıflandırır ve yetkisiz dışarı sızmasını engelleyen DLP politikalarını uygularız.
- Bulut Güvenlik Postür Yönetimi (CSPM): Bulut ortamlarınızdaki yanlış yapılandırmaları ve güvenlik açıklarını tespit eder, düzeltir ve sürekli izleriz.
- CASB (Bulut Erişim Güvenlik Aracısı): Bulut uygulamalarınıza erişimi kontrol eder, veri güvenliğini sağlar ve uyumluluğu yönetir.
6. Sürekli İzleme, Otomasyon ve Yönetim
Sıfır Güven Mimarisinin sürekli bir süreç olduğunun bilinciyle:
- SIEM (Security Information and Event Management): Tüm güvenlik olaylarını ve logları merkezi olarak toplayan, analiz eden ve anormallikler için izleyen SIEM çözümlerini entegre ederiz.
- Güvenlik Orkestrasyonu, Otomasyon ve Yanıt (SOAR): Güvenlik olaylarına otomatik yanıt verme ve süreçleri hızlandırmak için SOAR çözümlerini uygularız.
- Periyodik Denetimler ve Sızma Testleri: Sıfır Güven Mimarisinin etkinliğini düzenli olarak denetler ve sızma testleriyle zayıf noktaları belirleriz.
- Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlarınıza Sıfır Güven prensipleri ve güvenlik farkındalığı konusunda eğitimler veririz.
Everest Teknoloji olarak, 15 yıllık tecrübemizle, işletmenizin siber güvenliğini geleceğin standartlarına göre yeniden şekillendiriyor, Sıfır Güven Mimarisi ile dijital varlıklarınızı en üst düzeyde koruyoruz. Bize güvenin, siber tehditler yerine işinize odaklanın.
Everest Teknoloji ile Sıfır Güven Mimarisiyle Güvenliği Yeniden Tanımlayın!
Günümüzün dijitalleşen ve uzaktan çalışma modelinin yaygınlaştığı iş dünyasında, siber tehditlerin karmaşıklığı ve sıklığı hızla artıyor. Geleneksel “çevre tabanlı” güvenlik yaklaşımları, içeriden gelen tehditlere veya ağa sızmayı başaran saldırganlara karşı yetersiz kalabiliyor. Bu durum, işletmeleri siber güvenliğe yeni, radikal bir yaklaşımla bakmaya itti: Sıfır Güven Mimarisi. “Asla güvenme, her zaman doğrula” prensibiyle hareket eden bu model, her kullanıcının, cihazın ve uygulamanın kimliğini ve yetkisini sürekli olarak sorgulayarak, işletmenizin siber savunmasını kökten güçlendiriyor ve geleceğin tehditlerine karşı sizi bugünden hazırlıyor.
Everest Teknoloji olarak, 2012 yılından bu yana bilişim hizmetleri ve BT danışmanlığı alanında edindiğimiz 15 yılı aşkın tecrübeyle, işletmenizin bu devrimsel güvenlik modelini başarıyla benimsemesini sağlıyoruz. Misyonumuz, karmaşık BT ihtiyaçlarınıza özel çözümler sunarak verimliliğinizi artırmak ve sizi geleceğe hazırlamaktır. Sıfır Güven Mimarisi konusundaki derin uzmanlığımızla, işletmenizin dijital varlıklarını en üst düzeyde korumanızı sağlıyoruz.
Sunduğumuz kapsamlı Sıfır Güven Mimarisi destek hizmetleriyle:
- Detaylı Analiz ve Yol Haritası: Mevcut güvenlik duruşunuzu değerlendirir, riskleri belirler ve işletmenize özel bir Sıfır Güven geçiş stratejisi oluştururuz.
- Güçlü Kimlik ve Erişim Yönetimi (IAM): MFA, SSO ve dinamik erişim politikalarıyla tüm erişim isteklerini doğrular, yetkisiz girişleri engelleriz.
- Mikro Segmentasyon ve Ağ Güvenliği: Ağınızı küçük, izole parçalara ayırarak siber saldırganların yatay hareketini kısıtlar, yeni nesil güvenlik duvarlarıyla ağınızı koruruz.
- Uç Nokta ve Cihaz Güvenliği: Ağa bağlanan her cihazın güvenliğini (EDR, MDM) sağlar ve cihaz sağlığına göre erişim politikaları uygularız.
- Veri ve Bulut Güvenliği: DLP, CSPM ve CASB çözümleriyle verilerinizin ve bulut ortamlarınızın nerede olursa olsun güvenliğini güvence altına alırız.
- Sürekli İzleme ve Otomasyon: SIEM ve SOAR çözümleriyle güvenlik olaylarını gerçek zamanlı olarak izler, anormallikleri tespit eder ve otomatik yanıtlar üretiriz.
Sıfır Güven Mimarisi, işletmenizin sadece bir güvenlik çözümü değil, aynı zamanda operasyonel verimlilik, maliyet tasarrufu ve rekabet avantajı sağlayan stratejik bir yatırımdır. Siber tehditlerle mücadelede her zaman bir adım önde olmak için Everest Teknoloji’nin uzmanlığına güvenin.
İşletmenizin siber güvenliğini geleceğin standartlarına göre yeniden tanımlamak ve Sıfır Güven Mimarisi ile dijital varlıklarınızı en üst düzeyde korumak için bugün Everest Teknoloji ile iletişime geçin! Birlikte, güvenli bir dijital gelecek inşa edelim.

